İhram, hac ve umre amacıyla gidilen kutsal topraklarda, erkek hacı adayları tarafından giyilen, iki parçadan meydana gelen, beyaz ve dikişsiz örtü olarak bilinmektedir. Fakat İslam dininin ve hac ile umre vazifesinin farzlarından olan ihrama girmek durumu ise, bu iki vazifeyi yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan Müslümanların, sair zamanlarda kendisin helal olan bazı amel ve davranışları, buralarda haram kılmak olarak tanımlanmaktadır. Burada mevzu olan ihram ise, ihram kıyafetidir.
İhrama giren ve kıyafetini giyen Müslümanın ihram namazını kılması sünnettir. Yalnızca iki rekat olarak kılınan ihram namazı, mikatta, yani ihrama girilen yerde kılınmalıdır. Burada kılınması unutulduğunda ise Mekke’ye dönüldüğünde kılınabilmektedir.
İhram Nasıl Giyilir?
İhram kıyafeti, erkekler için izar ve rida adı ile bilinen iki parçadan oluşan pamuklu, dikişsiz ve beyaz örtüdür. Kadınların ise hac ya da umre yaparken ihrama girme gibi bir zorunluluğu bulunmadığından tesettüre uygun olarak giymiş oldukları günlük giysileri ya da tercihine göre uzun ve beyaz giysileri de ihram olarak kabul edilmektedir. Hac ya da umre vazifelerini yerine getirecek olan Müslümanların bu vazifelerini hakkı ile yerine getirebilmek için bütün ihram kurallarını biliyor olması gerekmektedir.
İhram kıyafetinin parçalarından olan izar, göbek ile diz arasındaki bölümü, rida ise iki omzu, belin önemli bir bölümünü ve kolları örtecek şekilde giyilmektedir. İhram kıyafetinin ihrama girilmeden önce giyilmesi vaciptir.
İhram kemeri ile alakalı ise pek çok husus bulunmaktadır. Müslümanların ihram kıyafetini muhafaza edebilmek ve düşmemesini sağlayabilmek için ihram kemeri ya da uçkur bağlaması caizdir. Bu kemerin aynı zamanda dikişli ya da dikişsiz olması farketmezken, para kemeri olarak kullanılabilmesi de mümkündür.
İhram Neden Giyilir?
İhramın giyilmesindeki ve ihrama girilmesindeki asıl amaç, yalnızca zahiri bir giysi değişikliği değildir. Müslümanın davranış ve yaşama şeklini köklü bir şekilde değişmesi amaçlanmaktadır. İhrama giren Müslüman, bu durumda olduğu süre zarfı içerisinde, sair zamanlarda kendisine meşru olan bazı fiil ve davranışlardan uzak durma zorunluluğu taşımaktadır. Bu durum, kişinin geçici olarak alışkanlık, kaygı ve bağımlılıklarından kurtulması ve kendisi için hesaplaşması adına adeta bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.